Günümüzde iktisadi hayata egemen olan teorinin en temel varsayımlarının başında, homoeconomicus’un (iktisadi-rasyonel insanın) çoğu aza tercih edeceği gelmektedir. Bu varsayımdan hareketle, tıpkı gerçek kişiler gibi iktisadi tüzel kişilerin de mutlaka temel olarak kar elde etmeyi hedefleyeceği öngörülmektedir.
Sosyal girişimler bu açıdan iktisadi bakış açımızla örtüşmeyen kuruluşlardır. Zira sosyal girişim; serbest piyasa ekonomisinin yöntemlerini benimsemiş şekilde, bu düzen içerisinde hareket ederken, temel motivasyonu toplumsal sorunların çözümü olan kuruluşlardır.
Sosyal girişimler elde ettikleri karı yine sosyal amaçlara yönlendirirler. Bu örgütler açısından başarı kriteri kar elde etmek değil, elde edilen toplumsal yarardır. Kar etmek yalnızca kamu yararına gerçekleştirilen hizmetlerin sürdürülebilirliği ve kalıcılığı açısından önem arz etmektedir.
Özetle sosyal girişimler, sosyal sorunların çözümünde girişimcilik esaslı ve serbest piyasa ekonomisine dayalı yöntemler benimseyen ve sistematik değişimi hedefleyen kuruluşlar şeklinde tanımlanabilir. Bu açıdan bakıldığında sosyal girişimlerin ortak noktaları ;
-
Toplumsal Odak; yürütülen ticari faaliyetlerin esas hedefleri olan kamu yararı için yalnızca bir araç olması, yani bireysel kar maksimizasyonu yerine toplumsal fayda maksimizasyonu peşinde olmaları,
-
Girişimci yaklaşım; ticari girişimlerde olduğu gibi, serbest piyasa koşullarında mal ve hizmet üretirken, cesur ve girişimci bir ruh ile hareket etmeleri,
-
Sosyal Girişimci; sosyal girişimlerin çoğunun, başkalarının göremediğini görerek yeni fırsatlar yaratan, sistemleri değiştiren ve yeni yaklaşımlar üreten sosyal girişimciler tarafından başlatılıp sürdürülmesidir(Denizalp, 2009).
Sosyal girişimler faaliyet gösterdikleri alanlarda kalıcı değişim yaratmayı, toplumsal sorunlar için bulmuş oldukları çözümleri yaygınlaştırmayı ve uzun vadede toplumun desteğini kazanarak sorunu ortadan kaldırmayı hedeflerler. Yerleşik sorunların kalıcı şekilde çözümlenmesine ilişkin bu süreç sosyal girişimleri hayır kuruluşlarından, yardım derneklerinden, sivil toplum kuruluşlarından ve bir yönüyle kooperatiflerden ayıran en önemli özelliktir.
Yardım dernekleri ve hayır kuruluşları mevcut bir sorunun geçici surette bireysel çözümünü temin ederler. Sivil toplum kuruluşları mevcut sorunun kalıcı surette bireysel açıdan çözümü için çalışırlar. Sosyal girişimler ise kısa vadeli değil, uzun vadeli toplumsal etkiler yaratmanın yanı sıra, faaliyetlerinin yarattığı sosyal etkinin artmasını da hedeflerler. Sorunların çözümünde sistematik değişim yolu ile, faaliyette bulundukları alanlarda benzer vakıaları tek tek düzeltmek yerine, çözümleri yaygınlaştırmayı ve uzun vadede toplumun desteğini kazanarak sorunun tümden ortadan kaldırılmasını amaçlarlar. Aslında sosyal kooperatifler de bu açıdan sosyal girişimlere benzemektedir. Farklı olan tarafları, sorunun bizatihi sorunu yaşayanlar tarafından çözülmesi ve kamu yararının gözetilmesi ile birlikte özel olarak kooperatif üyelerinin yararına odaklanılmasıdır.
Sosyal girişim kuruluşları, piyasa ekonomisi içerisinde elde edilen karı, üyelerinin talep ve istekleri doğrultusunda daha geniş toplumsal ve sosyal amaçları başarmak amacıyla yatırıma dönüştürürler.
Sosyal girişim kuruluşlarının karakteristik yapısı ;
• Ektin şekilde mal üretimi ve hizmet sunumu,
• Yüksek derecede özerkliğe sahip olmaları,
• İktisadi açıdan önemli boyutta risk almaları,
• Girişimlerin sosyal boyutunun olması,
• Girişimlerin yurttaşlar tarafından gerçekleştirilmesi,
• Sermaye sahipliğinde olmayan demokratik karar oluşturma gücü,
• Katılımcı yapıda örgütlenmeleri,
• Elde edilen karın sınırlı surette dağıtılması,
• Açık şekilde kamu yararını hedeflemeleri,
Öğeleri üzerine oturmuştur.
Sosyal girişim kuruluşları pek çok ülkede özel şirketler, sosyal kooperatifler, gönüllü organizasyonlar, yardım dernekleri ve vakıflar gibi farklı tiplerde örgütlenmiştir. Örgütlenme şekillerinde farklılığa rağmen sosyal girişim kuruluşları esas olarak ;
i. Entegrasyon çalışmaları (İşsizlerin mesleki eğitimi ve entegrasyonu)
ii. Personel hizmetleri (çocuk bakımı hizmetleri, yaşlı bakımı hizmetleri, yakınlık hizmetleri, dezavantajlılar için yardım hizmetleri vb.)
iii. Dezavantajlı bölgelerin yerel gelişimi (kırsal bölgelerde rehabilitasyon programları vb.)
Alanlarında faaliyet gösterirler.